Son İmparatorun Yasak Şehri

Televizyonların az kanallı yıllarında TRT’nin hepimizin evine getirdiği filmlerden birisiydi 9 Oscar ödüllü ‘Son İmparator’. 3 yaşında tahta çıkıp 5 yaşında indirilen, daha sonra tekrar imparator ilan edilip 6 gün sonra imparatorluğun yıkılmasıyla tahttan yine düşen Pu Yi’nin yere kapanan binlerce asker arasında koşturduğu sahne canlanıyor gözümde…

Yoğun kalabalık arasında avluda oturup telefonumdan filmin bazı sahnelerini tekrar izliyor, etrafa bakıyorum… Her izlediğimde galiba beni en çok etkileyen Pu Yi’nin Yasak Şehir’e yıllar sonra bir turist gibi bilet alarak girdiği dramatik an olsa gerek…

Yıllar sonra Pekin’i ziyaret edince ebetteki ilk iş olarak yıllardır merak ettiğim Yasak Şehir’i ziyaret ettim. Ancak biraz hayal kırıklığına kapıldığımı belirtmem gerekir. Ne Son İmparator filmindeki o büyülü havayı tam olarak yakalayabildim, ne de bu koca saray bende binlerce yıllık Çin İmparatorluğu’nun büyüklüğüne yönelik bir iz bırakabildi.

Dünyanın en büyük sarayı

Çin’in başkenti Pekin’de bulunan Yasak Şehir Ming Hanedanı’ndan Çing Hanedanı’nın sonuna kadar kullanılmış 720 bin metrekarelik alanıyla dünyanın en büyük sarayı. Son İmparator filminin de çekildiği Yasak Şehir 1406-1420 Yılları arasında 200.000 işçinin çalışmasıyla inşa edilmiş.

Yaklaşık 500 yıl imparator ve hizmetlilerine ev sahipliği yapmış, aynı zamanda Çin hükümetinin törensel ve politik merkezi olmuş.

1987 yılında da UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine eklenmiş Yasak Şehirde 800 bina ve 9999 oda var. Bana eşlik eden Çinli arkadaşım imparatorun 9999 sayısına kadar izni olduğunu, 10 binin ise Tanrısal bir rakam olduğunu söyledi. Yasak Şehir’de 9 sayısının ayrı bir önemi var, bir çok eser 9, 99, 999 adet olarak yapılmış.

Yasak Şehir ile ilgili belki de en çok merak uyandıran hususlardan birisi isminin nereden geldiği… Yasak Şehrin ismi Çince Zijin Cheng’den geliyor ve bunu tam olarak Türkçe’ye çevirdiğimizde “Mor Yasak Şehir” anlamında.

Zi veya “mor” kelimesi ise Kutup Yıldızı’na gönderme yapmakta ve bu yıldız eski Çin astrolojisinde göklerdeki imparatorun evidir. İmparatorun yaşadığı Yasak Şehir ise, bu yıldızın yeryüzündeki yansıması oluyor. Ayrıca mor renk, imparatorluk rengi ve sadece imparator tarafından kullanılmasına izin verilmiş. Jin veya “yasak” ismi de imparatorun izni olmadan kimsenin saraya girememesi ve terk edememesi gerçeğine dayanıyor.

Cheng ise duvarlarla çevrilmiş şehir anlamına gelmektedir. 1600’lü yıllardan sonra şehre imparatorluk ailesi ve görevliler dışındakilerin girmesi yasaklanmış ve şehri tanımlayan ‘yasak’ kelimesi buradan gelmiş. Hiç kimse imparatorun izni olmadan saraya girememiş hatta saraydan çıkamamış.

Yağmur yağdıran ejderhalar!

Yasak Şehir ‘de sadece imparatorun şehrin tüm binalarına giriş hakkı bulunuyor. Hükümet görevlilerinin, hatta imparatorluk ailesinin bile sınırlı erişim izin vardı. Aynı şekilde imparatorun yürüyeceği yol, geçeceği köprü, kullanacağı kapı vb hepsi diğer maiyetinden ayrılmış. Örneğin Yasak Şehrin en görkemli binalarından birine çıkarken kullanılan mermer merdivenlerden ortadaki en çok gösterişli olanı sadece imparatora ait.

Bina ve avlulardaki su kanallarından, saçaklara, mermer süslerden çatılara kadar en hakim figürlerin başında Çin’in simgelerinden olan efsanevi ejderha figürü geliyor. Fakat bunların en ünlüleri sarayın çatısını süsleyen ejderhalar. Bu ejderhaların, ahşap binaları yangından korumak için bulutlara söz geçirdiğine ve yağmur yağdırdığına inanılırmış.

Rütbeye göre değişen figür sayısı

Yasak Şehir’deki binaların çatılarında ise farklı sayılarda hayvan figürleri bulunuyor. Hükümdar, kraliçe ve devlet erkanının rütbesi kaldığı binanın çatılarında bulunan figürlerinin sayısına göre anlaşılıyormuş.

Yasak Şehir ’de sadece çok küçük bir bölümde yeşillik alanı olan bir bahçe var. Bunun dışında ise tek bir ağaç ya da yeşillik yok. Nedeni ise ağaçların arkasına saklanıp imparatora karşı yapılabilecek muhtemel suikastlar.

Güvenlik önlemleri elbette bununla sınırlı değil. Yasak Şehrin etrafı 7.9 metre yüksekliğinde duvarlarla çevrili, duvarların dışında ise 52 metre genişliğindeki hendekler var. Hatta tünel kazılarak şehrin içine girilmesini önlemek için yer altı duvarları da yapılmış.

Yasak şehir içindeki tüm binalar rüzgarlardan korunmak ve yeterli gün ışığı alabilmek için güneye doğru bakıyor. Birlikte gezdiğim Çinli arkadaşım bazı imparatorların 3000’e yakın cariyesi olduğunu ve sadece imparatorun gözden düşmüş cariyelerinin kaldıkları binaların kuzeye doğru baktığını söyledi…

Galiba Son İmparator filminin de etkisi ile yüksek beklentilerimin olduğu Yasak Şehir’den umduğumu tam bulamamış olarak ayrılıyorum.

Yasak Şehir’in hemen yanı başındaki Pekin’in ünlü Tiananmen Meydanı’na çıktığımda ise Çin Halk Cumhuriyeti’nin ünlü lideri Mao’nun sırtını Yasak Şehir’e dönmüş büyük portresini görüyorum.

Galiba Mao bu portresi ile imparatorluğu arkamda bırakıp yönümü Çin Halk Cumhuriyetine döndüm mesajını veriyor.

 

Exit mobile version