105. ülkem: Moldova

Fotoğraf: Haber Aero

 Yakın arkadaşlarım iyi bilirler. Dünyanın uzak köşelerindeki adı bile pek duyulmamış birçok ülkeyi ziyaret ettim ancak Türkiye’nin birkaç saat uzağında bulunan ve kolay gidilebilecek ülkelerden görmediklerim fazladır.

Koronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık 1,5 yıldır sehayetlerim genelde iş amaçlı ve daha önce gördüğüm ülkelereydi. Uzun süredir yeni bir ülke görmemiştim. 1,5 yıl sonra ilk kez geçtiğimiz hafta 2 günlüğüne İstanbul’a 1,5 saatlik uçuş mesafesindeki Moldova’ya gittim. Moldova benim gördüğüm 105. farklı ülke oldu.  Bugüne dek Moldova’ya gitmeyenler aslında .ok fazla şey kaybettiklerini düşünmesinler, ülkede yapılacak aktivite, görülebilecek yer sayısı maalesef kısıtlı.

Moldova’ya vizesiz hatta pasaport bile olmadan, nüfus cüzdanı ile girilebiliyor. Ukrayna, Azerbaycan, KKTC gibi nüfus cüzdanı ile seyahat edilebilen ülkeler arasında.

Ayrıca uzun zaman sonra yine ilk kez uçuştan önce PCR testi yaptırmadım. Dubai’de yaptıdığım COVID-19 aşılarıma ilişkin aşı kartımı hem uçağa binerken hem de ülkeye girişte gösterince PCR testi istemediler. Aşılanmış olmanın seyahatlerime ilk faydasını da bu vesileyle görmüş oldum. Ülkede zaten koronavirüs önlemlerine uyulduğunu söylemek çok zor; dış ve hatta iç mekanlarda bile maske alışkanlığı çok az.

Moldova, Romanya ile Ukrayna arasında sıkışıp kalmış, denize kıyısı olmayan ince uzun bir ülke. Ülkede başkent Kişinev dışında iki ayrı bölge var. Birisi anlaşarak otonomi statüsü verdikleri, Oğuz kökenli Ortodoks Türklerin yaşadığı Gagauzya. Yani kendi ismiyle “Gagavuz Yeri”, diğeri ise Rusya desteği ile bağımsızlık ilan etmiş ama hiçbir ülke tarafından tanınmayan Transdinyester.

 

Transdinyester’in kendi anayasası, çekiç motifli bayrağı hatta parası bile var. Ancak bu defakto ülkeyi hiçbir haritada göremezsiniz ve Birleşmiş Milletler’de ülkenin varlığını tanıyan bir üye bulamazsınız. Sadece Transdinyester gibi defakto devlet olan Abhazya ve Güney Osetya tarafından tanınıyorlar. Ülkenin ilginç yanlarından birisi ise dünyada plastik paraya sahip olan tek devlet olmaları.Transdinyester’de yabancı banka kartları, kredi kartları, telefon hatları çalışmıyor. Bu nedenle beraberinde Euro gibi nakit para bulundurulması önem taşıyor.

Sadece iki gün için gittiğim Moldova’da başkent Kişinev’den Ukrayna’nın liman şehri Odessa’ya gitmek için taksi kiraladım. Yol uzerinde olan Transdinyester’den geçmek konusunda ise kararsız kaldım. Çünkü bazı arkdaşlarım olumlu bazıları ise gayet olumsuz referanslar verdiler. Olumsuz referanslar özellikle bölgeye girerken sınır polislerinin rüşvet aldığı ve gelen yabancıların güçlük çektiği yönündeydi. Taksi şöförü ise ısrarla, ‘Transdinyester Afganistan’dan farksız, lütfen oradan geçmeyelim’ diye ısrar edip benim de vaktim çok az olunca, Kişinev-Odessa arasında Transdinyester’den geçmeyen yolu tercih ettik. Ancak bu kararımdan ötürü içim hiç rahat degil, sonrasında keşke deneseydim diye düşündüm.

Doğruyu söylemek gerekirse Kişinev-Odessa arasındaki yol, Afrika’da gittigim en kötü yollardan bile daha kötüydü. İki büyük şehir arasında bu kadar bozuk bir yol olmasına çok şaşırdım. Ukrayna sınırını geçince ise hemen Odessa’ya varıyorsunuz. Onu ise ayrı bir yazıya saklayayım, çünkü Odessa ile ilgili anlatılacaklar çok daha fazla…

 

Exit mobile version