5G’ye geçiş için yol aranıyor!

Fotoğraf: AA

Türkiye’nin teknoloji yolculuğu sancılı oluyor. Kendi geliştirdiğimiz teknolojileri sisteme sokabilmek için görünmez bir bürokrasi, kamu engelinin aşılması gerekir. Özelliklede işin içine yerli ve milli kavramları girince kamuda herkes yerliden yana gibi olur, ama yabancı sevdasını da hiçbiri bırakmak istemez. Buna sağlık, telekomünikasyon, enerjinin; RES, GES, JES, HES taraflarından, her şeye rağmen iyi bir konuma gelen savunma sanayi teknolojilerinden ve diğer sektörlerimizden bolca örnek verebilirim.

Ülkemizde yerli ve milli olana karşı olan direnç kırılmış değil. Öyle ki iki bakanlık bile kendi arasında yerlilik konusunda birleşemiyor. Bir bakanlığın yerli ve milli ürünü varsa ve yolu diğer bakanlıkla kesişiyorsa kesinlikle yabancı marka, ürün tercih ediliyor. Dolayısıyla yerli ve milli ürünlerin önünün kesilmemesi için devletin daha yakından devrede olması, bunun içinde sistem kurması gerekiyor.

Mesela Türkiye’nin 4,5G’ye geçerken ihale kriterine ciddi anlamda yerlilik kriteri kondu. Ama o bile kar etmedi. Bu süreçte yabancı ürünlerle telekomünikasyon altyapısı donatıldı. Bahaneden bazı yabancı ürünlere de yerlilik belgesi verilip, oran yukarı çekildi. Yabancı lobilere, ürünlere olan sevginin önüne geçilemedi.

Türkiye, ULAK Haberleşme çatısı altında ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK’a, çekirdek şebekeye kavuşmasına rağmen en az ilgiyi gösteren Türkiye’nin en büyük GSM operatörü Turkcell oldu. Ülkemiz genelinde 40 bin civarında baz istasyonu olan Turkcell, geçen yıl bir adet bile ULAK siparişi vermemiş. KKTC ihale sürecini defalarca yazdım. Turkcell, KKTC’yi yaklaşık 400 adet 4,5G Huawei ile donattı. ULAK kullanmadı. Nedeni ULAK azcık pahalıymış! Yabancı baz istasyon 25 bin dolarken, ULAK 30 bin dolarmış. Turkcell’de halka açık ticari bir şirketmiş.

Neticede ülkemizdeki GSM operatörlerini sahip oldukları baz istasyonu oranlarıyla kıyaslandığında kimin ne kadar yerli ve milli olduğu ortaya çıkıyor. Daha önce de yazdım. Türk Telekom 6 şehrin tamamında ULAK kullanıyor. Mobil hizmetlerini bu baz istasyonları üzerinden veriyor. Yüzde yüz yabancı sermayeli Vodafone da kendi ölçeğinde ULAK baz istasyonu kullanıyor. Şimdi 4,5G’de tablo böyleyken 5G’ye kendi teknolojilerimiz hazır olunca geçeceğiz yaklaşımına mesafeli durmak gerekmez mi?

Aslında yaklaşık 4 yıldır sürekli 5G için yol haritası açıklanıyor. Uçtan uca 5G testleri bile yapıldı. Pandemide internet trafiğinde büyük artış yaşanınca Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK), talep artışının şebeke altyapısını yetersiz bıraktığına vurgu yaparak Eylül 2020’de şu açıklamayı yapmıştı: “Ülkemizde de çalışmalarını sürdürdüğümüz 5G teknolojileri ile bu alanda hızlı bir gelişim ve değişim yaşanacak.”

Aradan epeyce zaman geçti. Henüz 5G konusunda yerli ve millilik hususunda tam olarak neredeyiz, bilmiyorum. Hangi bakanlık, kurum, neyi destekliyor? Nasıl bir yol haritası söz konusu olacak onu da bilmiyorum. Daha önemlisi yabancı ürünlerle “Ticaret Odaları” nasıl yerlilik belgesi verildiğini de bilmiyorum. Bilen olduğunu da sanmıyorum. Böyle bilinmezler çok olduğu zaman yüzde yüz yabancı olan ürünlerde rahatlıkla karşımıza yerli ve milli olarak çıkabiliyor.

Demem o ki böyle bir ortamda yerli ve milli sloganlarıyla 5G’ye geçiş için yol haritası belirlenmesi zor olabilir. Medyada okumuşsunuzdur. Türkiye’nin 5G’ye geçişi için 2026 belirlenmiş. Zaten biraz daha sabredersek direkt 6G’ye geçebiliriz. Ancak 5G geçiş için sabırsızlananların da 5G’yi hangi hacetlerini gidermede kullanacaklarından zerre haberleri olduğunu sanmıyorum. 5G için ihale 2025 içinde yapılacak, yerli teknolojiyle 5G’ye geçilecekmiş. Ama kesinlikle ihale modelinin de yerlileşmesi, sektör ve ülke menfaatine değişmesi gerekiyor. Operatörlerden yüksek lisans bedelleri yerine başka formüller gerekiyor.

5G’ye geçiş için hazırlanan yol haritasında birkaç husus dikkatimi çekti. 2024 ve 2025 yılları içinde, yerli teknoloji kullanımına yönelik geliştirmeler de göz önünde bulundurularak, hangi teknolojilerde yerlilik şartının getirileceğine yönelik yeni bir çalışma yapılacakmış. Bu önemli, ama devamında kontrolü ve sahada denetimi, müeyyidesi olursa bir anlam ifade eder. 4,5G’deki gibi yerlilik kriteri uygulanacaksa hiç almayalım.

Ayrıca 5G ağının başlangıç aşamasında, endüstriyel ve kurumsal kullanıma öncelik verilecekmiş. Doğrusu da bu. Direkt vatandaşı ilgilendiren, onun kullanımında kolaylık sağlayan tarafları zaten az. Şu an 4,5G ile yapılamayan bir şey yok.

Başından beri 5G ve ötesine yönelik yerli ve milli teknoloji vurgusu yapılıyor. ULAK, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) çatısı altında firmalar çalışıyor. Ama artık netice gerekli. 4 yıldır uçtan uca deniyor, ortada tarifi yapılmış, elle tutulur ürün yok. Bu gidişle 5G’nin kendisi yol haritasını zaten çıkaracak. Zira 4,5G’nin hizmetteki süresi 7 yılı bulunca, yeni teknoloji kapıyı vurmaya başlar.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

 

Exit mobile version