Yelkenkanat’ın babası Emrullah Âli Yıldız

“Bugünün tayyarelerinin sürati, paraşüt gaye süratinden çok daha fazla olduğundan, motoru duran, kopan, kanadı kırılan veya yanan bir tayyarenin pilotu, tayyaresini terk ettikten sonra paraşütünü açmayı geciktirmek mecburiyetindedir. Lazım gelen bu gecikme için pilotun birçok saniyeli atlayışları olan tecrübeli bir paraşütçü olması şarttır. Bugün bunun imkansızlığı içinde pilotun bir de yaralı olabileceği göz önüne getirilirse paraşütten istifade bir tesadüften ibaret kalmaktadır. Halbuki her pilotun paraşütüne takılabilecek olan bu alet, pilotu hem büyük bir yükten kurtaracak hem de erken veya geç açma gibi hatalardan koruyacaktır. Alet, pilotun kendi isteği ile paraşütünü açmasına bir mani teşkil etmemektedir. Pilot, icap ederse istendiği anda paraşütünü kendi inisiyatifiyle açabilir ve kullanabilir.”

(Emrullah Âli Yıldız Havacılık ve Spor Dergisi’nin Haziran 1943 sayısı).

 “Evet birçok icatlarımın yanında model uçak motoru imalatım da vardı. Bunlara çok emek verdim. Ama kıymet bilen olmadı. Helikopter patentini de 1956 yılında aldım. Ancak ona da ilgi duyan olmadı. Dikey kalkış yapan Harrier’e benzer bir patent çalışmam daha olmuştu. İlgisizlik nedeniyle bunu da değerlendiremedim. Sonraki yıllarda Harrier uçağını görünce içim sızladı.” (Emrullah Âli Yıldız).

Emrullah Âli Yıldız, belki de ismini ilk kez duyduğumuz bir havacılık kahramanıdır. Maalesef ülkemizdeki bilinirliği çok azdır. Unutulmamalıdır ki o, ülkemiz havacılığının öncülerinden, hayatı başarılarla, buluşlarla, icatlarla dolu, Türkiye planör rekortmeni ve THK Türkkuşu’nun başöğretmenidir. Yelkenkanat’ın babası onun hak ettiği bir unvandır. O, tartışmasız havacılık âşığı ve dehasıdır. Mücadele insanıdır, çalışkanlığı ve yeteneğiyle Türk gençliğine çok güzel bir örnektir.

Emrullah Âli, 1909 yılında Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Bulgaristan’ın Tuna Nehri kıyısındaki Vidin şehrinden Ahmet Kadri Yıldız ve annesi Kafkas göçmeni Lütfiye Hanım’dır. Babası Bursa’nın en eski kitapçılarındandı. Emrullah Âli okumaya çok meraklıydı. 1926 yılında 17 yaşındayken Türk Tayyare Cemiyeti (T.Ta.C.) tarafından İstanbul Yeşilköy’de açılan Tayyare Makinist Mektebine girdi. 1927 yılında okulu birincilikle bitirdi. Okul Hava Kuvvetlerine makinist yetiştirmek üzere açılmış Küçük Zabit yani günümüz tabiriyle Astsubay okuluydu. Okula girişte imzalatılan taahhütname gereği mezun olanlar 4 yıl mecburi hizmet yapmak zorundaydılar. Emrullah Âli, mecburi hizmetini, 1928-1931 yılları arasında Eskişehir Askeri Hava Okulu Hazırlama Bölüğünde Tayyare Makinisti olarak yaptı. Görevi sırasında 1930 Ağrı isyanı olarak bilinen ayaklanmanın bastırılması için doğuda görevlendirilen tayyare bölüğünde yer aldı. 1931 yılında mecburi hizmeti biter bitmez Hava Kuvvetlerinden istifa ederek ve Bursa’ya döndü. Emrullah Âli kardeşlerinin yanında fotoğrafçılığa başladı fakat havacılık aşkı içinde yaşamaya devam etti. 1934 yılında Bursa Halkevi tarafından kurulan havacılık kulübünün kaptanı oldu. Zaten o tarihte üzerinde çalıştığı “Bursa Yelkenlisi” adını verdiği planörü yapması bu kulübün kurulmasını sağlamıştır. Tamamen kendi düşüncesi ve parasıyla yaptığı Bursa Yelkenlisi ile Ziraat Mektebi yakınlarında uçuş tecrübeleri yapmaya başladı. Bursa Yelkenlisi’nin gövdesi 6 metre, kanat açıklığı ise 12 metredir. Ali Yıldız’ın bu denemeleri ile ilgili haberler ulusal gazetelerde yer almıştır. O günün Bursa gazetelerinde hakkında çokça habere rastlanmaktadır. Çalışmaları durmadan son hızıyla devam eder. Bir yıl sonra tek kişilik bir planörle 18 saat 35 dakika havada kalıp Türkiye rekorunu kırar. İki kişilik planörde dünya tarihinin en uzun rekoru olan 13 saat 59 dakikayı Almanlar elinde bulunduruyordu. 12 Haziran 1938 tarihinde Türkkuşu öğretmeni pilot Emrullah Âli, Ş-5 (İki kişilik) planör ile yanında öğretmen adayı Sezai Göksu ile birlikte Eskişehir/ İnönü’de 14 saat 20 dakika havada kalarak Almanlara ait olan dünya rekorunu kırar. Kalkışını İnönü “C” tepesinden yapan Emrullah Âli, o yıllardaki dünya rekoru olan 13 saat 59 dakikayı, 21 dakika geçerek geliştirmiştir. Emrullah Âli, ismini ilk olarak dünya tarihine bu başarısıyla yazdırmıştır. Bursa Yelkenlisi ile ilgili haberleri okuyan THK Başkanı Fuat Bulca, Emrullah Âli’yi 22 Mayıs 1935’te yeni kurulan Türkkuşu’na çağırır. Kuruluştan 19 gün sonra Emrullah Âli, Türkkuşu’na gelir. 10 Temmuz 1935’te Sabiha Gökçen ve yedi arkadaşının da bulunduğu grupla Rusya’ya havacılık eğitimine gönderilir. Yurda dönüşlerinde artık öğretmen olmuşlardır. 1936-1941 yılları arasında THK Türkkuşu’nda uçak ve planör pilotluğu ile paraşütçülük / model uçak eğitimleri verir. Havacılık kariyerinin yükselişi ise Öğretmenlik, Başöğretmenlik, İnönü Yüksek Planör Kampı Müdürlüğü, Uçak Fabrikası Tecrübe Pilotluğu (1941-1949) olarak devam etmiştir. Türk insanının adını havacılık tarihinin öncüleri arasına yazdırmayı başarmıştır.

Etimesgut Tayyare Fabrikası’nda 1941 ve 1949 yılları arasında tecrübe pilotluğu yapan Emrullah Âli’nin, dünya havacılığına bir armağanı da otomatik paraşüt açma KAP-3 sistemidir. 1943 yılında otomatik açılan paraşütü icat etmiştir. Emrullah Âli, on beş kez denediği buluşunun başına gelenleri Bahattin Adıgüzel’in “Gökteki Venüs” adlı kitabında anlatır: “İşte bu sıralarda karşıma yabancı bir mühendis çıktı. Keşfimle çok yakından ilgilendi. Tetkik ettirmek üzere benden hesap ve projeler istedi. Hepsini aldı gitti. Aradan tam bir sene geçtikten sonra cevap geldi. Geldi ama artık bizim keşif, keşif olmaktan, icat olmaktan, ihtira olmaktan çıkmıştı. Tabii tıpkısı değil, fakat benimkine benzer bir alet, şimdi Amerika havacılığında muvaffakiyetle tatbik ediliyor.” Emrullah Âli birçok alanda buluşlar gerçekleştirmiştir. Bunlardan birisi de Pervaneler alanındadır. Konuyla ilgili “Bendeniz, Emrullah Âli Yıldız, İstanbul’da yaşayan bir Türk vatandaşı olarak “Variable Propeller Mechanism For Winged Aircraft” için bir icat yaptım ve 1 Ağustos 1952’de Birleşik Devletler Patent Ofisi’nde 302.046 numaralı başvuru formunu doldurdum.” Yaptığı buluşlar gerçek manada kimse tarafından ilgi görmedi ve bu buluşu 1000 dolara Amerika’ya satmak zorunda kaldı.

1947 yılında bir paraşüt atlayışında sakatlanan Emrullah Âli paraşütçülükten ayrılarak uçuşa ağırlık vermiştir. Sakatlığının da etkisiyle yararlı olamayacağı düşüncesi ile 10 Mayıs 1948 tarihinde THK Uçak Fabrikası Müdürlüğü’ne bir dilekçe vererek aktif havacılık yaşamını sonlandırdı.

Fotoğraf: Twitter / @ituuumk

Daha önce belirttiğimiz üzere çok yönlü bir havacılık dehası olan Emrullah Âli dünya üzerindeki önemli başarılarından birisini de 1 Ağustos 1952 tarihinde gerçekleştirmiştir. Değişken açılı pervane mekanizması icat etmiştir. Bu icadının prototip üretimini Mucit Fikret Kaftanoğlu yapmıştır. “Kanatlı uçaklar için değişken açılı pervane mekanizması” buluşu Amerika’da Emrullah Âli Yıldız adına patentlenir.

Sonuç olarak, Emrullah Âli’nin hayatı havacılığa olan büyük bir aşkla geçmiştir. Toplamda 10000 saat uçak, 2700 saat planör uçuşu, 15 paraşüt atlayışı bulunan havacımız, sade yaşamına, 1996 yılında, 87 yaşında İstanbul’da veda etmiştir. Türk gençliği onun çalışkanlığını, mücadelesini, azmini örnek almalıdır. İsmini Türk havacılık tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Ruhu şad olsun.

 

Exit mobile version