Vizyoner olmak!

Fotoğraf: Cyril Abad / Safran

“Bir kimse dediğini yapıyor ve sadece yaptığını söylüyorsa, o kişi övgüye değerdir.”

(Albert Einstein).

 “Dün yaptığınız şey size hâlâ çok iyi görünüyorsa, bugün yeterli değilsiniz demektir.”

(Earl Wilson).

“Kendimizi düşüncelerimizle kaldırır, kendimizle ilgili vizyonumuza tırmanırız.”

(Doğan Cüceloğlu).

Vizyoner olmak genellikle geleceğe şekil vermek veya gelecekle ilgili net bir resme sahip olmak olarak nitelendirilebilir. Kişinin bilgi ve tecrübesiyle gelecekte nerelere gelebileceğini görmesi çok önemlidir. Bu yetkinlik kişiyi farklı kılar ve bu kişilere vizyoner denir. Genellikle sıra dışı çok büyük başarıya sahip insanların vizyoner olduğunu görürüz. Çünkü onlar iyi analiz yapmışlar, gelecekte nelerin çok önemli olacağını önceden görmüşlerdir. Hedeflerine çok iyi odaklanmışlar ve bu doğrultuda çok çalışmışlardır.

Vizyon nedir? Bir şirketin uzun vadede, genellikle 5-10 yıl veya daha uzun bir zaman diliminde neyi başarmak istediğidir. Şirketin gelecekte nasıl görüneceğine ve nerede olmak istediğine dair bir vizyonu tasvir ederek kurumsal düzeydeki stratejilerin planlanması ve uygulanması için tanımlanmış bir yön belirler. Vizyon, bir şirketin geleceğidir. Şirketi nerede görmek istiyorsun dediğimizde vizyon bunun göstergesidir. Elbette şirketin bir vizyonu olabilmesi için şirketin başında bulunan yöneticilerin de vizyoner bir bakış açısına sahip olması gerekir. Vizyoner olmayan bir üst yönetici şirkete vizyon veremez, rutin faaliyetlerin dışına çıkamaz. Bazen kalıbın dışına çıkmak gerekecektir. Yoksa kalıp kırılmadan başarı olmayabilir. Zamanı geldiğinde risk alınabilmelidir. Elbette tedbirleri planlanmış risklerden bahsediyoruz. Söz sahibi ve önder olmak, liderlik etmek ve yol göstermek isteyen tüm girişimcilerde ve yöneticilerde vizyon sahibi olmanın önemi aşikârdır.

Vizyon sahibi bir lider, potansiyeli gören ve oraya ulaşmak için nelerin, nasıl yapılması gerektiği bilinciyle adımlar atan kişidir. Bu yolda iyi plan ve program dâhilinde çok büyük başarılar elde edilebilir. Liderlik rolü olmadan da vizyon sahibi olunabilir. Önemli olan potansiyeli görebilmek ve doğru zamanda adım atmaktır. Doğru zaman çok kritiktir. Başarıya ulaşmada zamanlama çok önemlidir. Yanlış zamanda doğru iş netice vermez. Vizyon sahibi bir lider insanların söylediklerini iyi dinler ve analiz eder. Hamleleri yaparken çok dikkatli olmak gerekir. Strateji mutlaka doğru olmalıdır.

Çok meşhur bir anlatımla, vizyon sahibi olmak çocuk sahibi olmak gibidir. Çocuğunuz için her şeyi yapar ve her şeyi feda edersiniz ancak başka birinin o çocuğa bakmasını istediğinizde, onlara ödeme yapmanız gerekir. Vizyon da aynı şekildedir. Ekibinizden sizin istediğiniz gibi fedakârlık yapmasını bekleyemezsiniz. Unutmamalısınız ki vizyonun sahibi sizsiniz, onlar değil. Bu noktayı daima hatırlamak gerekir.

Vizyoner kişilerin görünürlüğü yüksek olur. Bu kişiler yaptıkları çalışmalarla dikkatleri üzerlerine çekerler. Eğer planlama ve zamanlama iyiyse başarılı olmaları muhtemeldir. Bunun yanında yaptıkları çalışmalarda yeterli başarı sağlanamasa bile bu yönleriyle kredi alırlar. Örnek verecek olursak, günümüzde nesnelerin interneti çok önemli bir konudur. Nesnelerin interneti, fiziksel nesnelerin birbirleriyle bağlantılı olduğu iletişim ağıdır. İnternet üzerinden bu iletişim gerçekleştirilir. Veri alışverişi yapmak amacıyla sensörler, yazılımlar ve diğer teknolojilerle gömülüdür. Bazı vizyoner liderler bu doğrultuda çok önceden çalışmaya başlamışlardır. Bugün diğerlerine göre açık ara öndedirler. Gelişmeleri çok iyi takip etmişler, gelecekte nerelere gidileceğini tahmin etmişlerdir. Bir diğer örnek ise bazı firmalar çevrimiçi (online) alışverişin önemini çok önceden görmüşler, gerekli adımları atmışlar, uygulamaya geçmişler ve çok büyük paralar kazanmışlardır. Fakat bazı firmalar ise geleneksel yolu tercih etmişler, yeniliklere ayak uyduramamışlar ve çok büyük zararlara uğramışlardır. Günümüzde Amazon, Google ve Facebook gibi şirketler vizyoner bakış açısının sonucu olarak ortaya çıkmış büyük şirketlerdir. Dünyada piyasa değeri en yüksek şirketler arasına girmişlerdir. Gelecekte neler olabileceğini, geleceğin nasıl şekilleneceğini iyi tahmin edebilmek çok önemlidir. Düşünelim ki cep telefonu kullanımına ilk başlanıldığı yıllarda yakın gelecekte bu telefonların akıllı telefonlara dönüşebileceğini görüp bu doğrultuda yatırımlar yapanlar bugünün dünyasında çok güçlü hâle gelmişlerdir. Bu doğrultuda beklemede olanlar ise kaybetmişlerdir.

“Vizyonerlik sonradan mı kazanılır yoksa doğuştan mı gelir?” sorusunu sorduğumuzda gerçek hayatta her ikisinin de örneğini görmekteyiz. Bazı insanlar yapı olarak çok vizyoner ve müteşebbis ruhludur. Hep yenilikler peşinde koşarlar, geleceği şekillendirmeye çalışırlar. Bunun yanında biraz çalışarak, iyi analizler yaparak, çok iyi bir izleyici ve dinleyici olarak da vizyoner bir bakış kazanılabilir. Eğer yöneticide her iki durum beraber olursa çok daha güçlü bir bakış ve uygulama oluşur. Başarılı insanlar genellikle bir şekilde vizyonerliği kazanmışlardır. Hedefi ve planı olan insanlardır. Burada bazen strateji ve hedefler yanlış olabilir. Bunlar muhtemeldir fakat iyi analizlerle ve alınacak bilinçli danışmanlık hizmetleriyle bu tür hatalar kolaylıkla düzeltilebilir.

Başarı ile vizyon çok yakın ilişkilidir. Firma, gelecekte kritik olacak alanları görüp çalışmalara başlar, aynı zamanda yatırımlar yaparsa çok büyük başarılara imza atabilir. Örneğin; ilk dijital para vizyonunu ortaya koyanlar çok büyük bir ekonomik başarı elde etmişlerdir. Şirketlerin birçoğunun bu tür başarı hikâyeleri vardır. Doğru alanlara yatırım yapanlar, geleceği iyi okuyanlar kazanmıştır. Vizyonu olmayan şirketler kısa vadede başarı elde etmiş olsalar bile uzun dönemde büyük olasılıkla devre dışı kalacaklardır. Liderlik anlamında ise vizyonu olan, çalışkan, analiz yeteneği yüksek insanlar er veya geç başarıyı yakalayacaklar ve şirketlerini veya kurumlarını en üst seviyeye çıkaracaklardır.

 

Exit mobile version