Sosyal hastalıklarla mücadele etmek!

Fotoğraf: AA

“Düşmanınızın neden korktuğunu anlamak için, sizi ne ile korkuttuğuna bakın.”

(Eric Hoffer).

“Uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler.”

(W. Churchill).

“Eleştirilmekten kaçınmak istiyorsan, hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme, hiçbir şey olma!”

(Edward Hubbard).

“Merhamet etmeyene merhamet edilmez.”

(Buhari, Edeb, 27; Müslim, Fedail, 65).

Bedeni oluşturan organlar gibi insanlar da toplumun şekillenmesinde en önemli unsurlardır. İnsana bağlı olarak toplum iyi veya kötü yönde ilerleyebilir. İyi ve kötünün mücadelesi insanın yaratıldığı günden beri var olan bir konudur. Eğer insan düzelirse, toplum da düzelir.

Torpil, ahbap-çavuş ilişkileri, bezdiri (mobbing), dışlama, hukuksuz davranışlar ve sapkınlıklar toplumsal hastalıklardır. Bezdiri psikolojik taciz olarak da anılmakta olup bir veya bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba psikolojik baskı yapması olarak tanımlanmaktadır. Bu hususlar toplumu ilgilendirdiğinden, toplum da bireylerden meydana geldiğinden dolayı, mücadele için hem bireysel hem de toplumsal teknikler kullanılmalıdır. Toplum; hastalık karşısında kişileri bireysel mücadeleye sürüklememeli, tek başına bırakmamalıdır. Gerek bireysel gerekse de toplumsal tedbirleri alabilmek için en etkili çözüm yolu bireylerdeki öz bilinçtir.

Öz bilinç, kişinin bulunduğu ortamı dolayısıyla da ortamı oluşturan kişileri, olayları, unsurları, yapılanları doğru algılaması demektir. Bilinçli birey, attığı adımı doğru atmak yanında, ileriye dönük olası durumları da isabetli tahmin edebilir. Hastalık yapıcı davranışların erken tespiti, mücadeleyi kolaylaştıracaktır.

Bireysel mücadele teknikleri ise şunlardır:

Toplumsal hastalıklar ile her zaman her yerde karşılaşılması muhtemeldir. Bu nedenle sessiz kalmak çözüm değildir. Sessiz kalmak, günü kurtarmaya hizmet eder. Ancak bir gerçek var ki o da sustukça sıranın susanlara da geleceği gerçeğidir. Bu nedenle uzun dönemli bir mücadeleye hazır olun. “İnsanların geneli yanılıyor değil ya” diyerek hareket edilmemelidir. Bilinçli olmayanların sözlerine itibar etmeyin, zira kasıtsız da olsa yanıltıcı olabilmektedirler.

Toplumsal/kurumsal mücadele teknikleri ise şunlardır:

Hastalığın güçlenmemesi için hastalık yapıcı unsurların bir arada bulunmasını, çoğalmasını engellenmek gerekmektedir. Bunun için de izolasyon uygulanması mecburidir. Toplumsal hastalığa sebep olan ve bu sayede ancak ilerleyebilen insanlar ekip hâlinde hareket ederler. Yani bireysel olarak zayıftırlar. Her birinin yerlerinin değiştirilmesi, ayrılmalarını sağlayacaktır. Bu konuda toplumun yönetici kesimine büyük iş düşmektedir. Dijital nesnelerin çoğaldığı ve kullanımının yaygınlaşmaya başladığı şu zamanda, gerektiğinde güvenlik amaçlı dijital unsurlar kullanılmalıdır.

 

Exit mobile version