Bilimsel derinlik neden önemlidir?

Fotoğraf: AA

De ki: “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, bir o kadar mürekkep ilâve etseydik dahi rabbimin sözleri bitmeden mutlaka deniz tükenirdi.”

(Kehf Suresi 109. Ayet).

“Kulları içinden ancak âlimler, Allah’tan (gereğince) korkar.”

(Fâtır Sûresi 28. Ayet).

Bilimsel derinlik veya bilgi sahibi olmayı tarif edecek olursak; kişinin herhangi bir alanda yetkin, söz sahibi, karar verici ve hâkimiyeti olması amiyane tabirle üstad olması demektir. Bu kavram ülkelerin teknolojik gelişimi ve bilimsel seviyelerinin belirlenmesinde çok önemli bir kriterdir. Herkesin çok net olarak bildiği ve tecrübe ettiği yüzeysel, kulaktan dolma bilgilerle maalesef teknolojik gelişime katkı yapmak çok mümkün değildir. Gelişimler detaylarda gizlidir. Kişinin uzmanlık alanını ve işini çok iyi bilmesi, en ince detaya kadar hâkim olması gereklidir. Örneğin, aynı cinste iki malzemeyi dış görünüşüne hatta birçok fiziksel özelliğine göre incelediğinizde aynı görünseler veya aynı değerlere sahip olsalar bile çok özel olarak üretilmiş ve mekanik özellikleri çok iyi kontrol edilmiş malzemenin diğerine göre çok daha iyi performans göstermesi mümkündür. Dıştan bakıldığında ikisi de çeliktir. Ama biri diğerinden çok farklı özelliklere sahiptir. Fiyatları birbirinden çok farklıdır. Malzemenin iç yapısını kontrol eden ve şekillendiren ise teknolojik yetkinlik ve bilgidir. Diğer bir örnek olarak uçak motorlarında kullanılan malzemelere baktığımızda bir motor en fazla 1.000 saat çalışırken diğer motorun ömrü neredeyse onun 3 katı olmaktadır. Neden, tabi ki kullanılan malzemeden ve teknolojidendir. İşte ülkeler bu tür teknolojik yetkinlikle diğer ülkelerin önüne geçmekte ve üstünlük kurmaktadırlar.

İnsanlar hayatları boyunca en temelden başlayarak bilgiler edinirler ve bu bilgileri uygulamayla da desteklediklerinde hem teorik hem de pratik bilgilere sahip olurlar. Zaman içerisinde alanlarında uzmanlık kazanırlar. Uzmanlık için bilgi, uygulama ve zaman gereklidir. Mesala doktorlar nasıl uzmanlaşırlar? Öncelikle teorik bilgileri eğitimle alırlar. Ne kadar iyi öğrenirlerse o kadar konuya hakimiyetleri fazla olur. Sonrasında öğrendikleri bilgiler ışığında devamlı uygulama ve vaka analizi yaparak, binlerce hasta görerek adım adım uzmanlaşırlar. Zaman içerisinde de yetkinlik kazanırlar. Yetkinlik sadece bilgiyle olmaz, zaman içerisinde bilginin özümsenmesiyle olur, tecrübe ede ede olayları yaşayarak kazanılır.

Bilindiği üzere bilgiye sahip olmanın ilk adımları ilkokuldan başlayarak atılır ileriye doğru gider. Zaman içerisinde kişinin bazı alanlarda daha yetenekli olduğu görülür. Önemli olan bu yetenekleri tespit edebilmektir. Eğer yetenekli olduğu alan ile ilgili sistematik, anlaşılır, destekleyici ve heyecan verici bir programla bilgiler sunulursa birey adım adım seviyesini arttırır, alanında uzmanlaşmaya başlar. Tabiki bu uzmanlaşma makul bir zaman diliminde gerçekleşir. Uzmanlaşmanın yolu temelden başlayarak konuyu öğrenmek, detaylı ele almak, tecrübe etmek ve uygulamaktır. Konu hakkındaki sorulara uzman seviyede cevap verebilmek ana kriterdir. Yüzeysel cevaplar kişinin derinliğinin olmadığını gösterir. Yüzeysel bilgiye sahip olanlar bilgiyi diğer alanlarla eşleştiremez ve bilginin gücünü kullanmakta zorluk çekerler. Nasıl bir yol izlemek lazımdır? Bunun için iyi bir program, iyi bir planlama ve sonrasında iyi bir uygulama esastır. Eğer program yanlışsa planlama çok iyi olsa bile işe yaramayabilir. Uygulamada güçlük çekilir. Süreklilik ve sürdürülebilirlik esastır. Bilgi edinmenin sonu yoktur ve devamlı çalışmak gerekir. Ben öğrendim diyerek bırakmak olmaz. Yukarıda belirtilen Kehf Suresi 109. Ayette; Allah (c.c)’ın ilim ve hikmetinin sonsuz olduğu açıkça belirtilmektedir. Bu durumda yarattığı ilmi, fenni, bilgiyi yazmak için denizlerin tamamı mürekkep olsa bir o kadar da ilâve olsa yine de Allah (c.c)’ın ilmini yazmaya yeterli olmayacağı çok net ifade edilmektedir. Bu durumda, bir insanın sona ulaşması mümkün değildir ama uzmanlaşması mümkündür. Aslında mesaj çok açıktır. Bilgi edinme ve gelişme dünya var oldukça devam edecektir. Bu yüzden çalışma sürekli olmalı, ne kadar çok çalışılırsa o kadar konuya hâkimiyet sağlanmış olacaktır. Çok çalışanlar, gayret gösterenler ve uzmanlaşan toplumlar daha çok bilgiye sahip olacak ve kazanacaklardır.

Fâtır Sûresi 28. Ayette ise “Kulları içinden ancak âlimler, Allah’tan (gereğince) korkar.” denilmektedir. Ayette bilgi derinliği olanların veya ilim sahiplerinin olayları daha iyi anlayıp algılayacağı açık ve net olarak belirtilmektedir. Ayrıca ilmin ve bilgi derinliğinin önemi vurgulanmaktadır. İlim denildiğinde sosyal, fen veya dini ilim olması arasında fark yoktur. Sosyal alandaki gelişimler içinde de ilmi ehliyet ve derinlik zaruridir. Hem anlayış hem kavrama anlamında derinlik fark oluşturur. Tarihimizi incelediğimizde en güçlü olduğumuz dönemlerde bilginin üst seviyede olduğu çok net görülecektir. Uzmanlığın ön plana çıktığı yıllar, gelişimin hızlandığı yıllardır. Ortaya çıkan eserler ve fikirler açık delillerdir. Eserler her alandadır, gelişim genele yayılmıştır.

Ülkemizdeki gelişimi hızlandırmak, bilgiyi katma değere dönüştürmek için çok yoğun çalışılması, her alanda uzmanlarımızın hızla yetiştirilmesi gerekmektedir. Uzmanlaşmanın önemi daima ön planda tutulmalıdır yoksa herkesin her işi yaptığı, derinliğin olmadığı, yüzeysel kulaktan dolma bilgilerle ortalıkta uzmanım diye geçinenlerin reklam yaptığı bir toplumun teknolojik veya sosyolojik üstünlük sağlaması beklenemez. Fikir sahiplerinin ve bilim adamlarının değer gördüğü ve yoğunlukta olduğu toplumlarda gelişim daha hızlı olur. Bilgi aslında ülkenin gücüdür. Ne kadar çok alim, fazıl, fikir adamı, bilim adamı, münevver ve bilgi birikimi yüksek insanımız varsa o kadar güçlüyüz demektir. Nihai olarak bilginin teknolojiye ve katma değere dönüştürülmesiyle beraber ülke farklı bir kategoriye yükselir. Sürekli çalışmak, mücadele etmek, pes etmemek, sabır göstermek, detaylara hâkim olmak, uzmanlaşmak ve bilgiyi kullanmak için yoğun bir çaba göstermek esastır. Hayat boyu öğrenmek, bilim adamlarına, bilime ve bilgiye önem vermek temel felsefemiz olmalıdır.

 

Exit mobile version