Liderlik doğru zamanda doğru kararları alabilmektir: Donald Strickland

Liderlik doğru zamanda her türlü riski ve baskıyı göze alarak doğru kararları alabilmektir. Yanlış bir karar firmayı batırabilir doğru bir karar ise firmayı çok ileri taşıyabilir. Binlerce firma yanlış strateji ve kararlar neticesinde ticaret dışı kalmıştır. Bu yazımızda doğru strateji ve kararların ne kadar önemli olduğunu iki örnekle ele alacağız. KODAK gibi dev bir firmanın batışını ve dünya teknoloji liderlerinden APPLE’ın ise yükselişini inceleyelim.

KODAK firması New York Rochester’da George Eastman tarafından kurulmuş ve 1880 yılında üretime başlamıştır. İlk fotoğraf makinesi ise 1888 yılında üretilmiştir. Firma’nın 1890’larda en çok bilinen sloganı “Siz düğmeye basın, gerisini biz hallederiz” idi. KODAK, çok hızlı gelişim gösterdi ve yıllarca zirvede yerini korudu. Dünyanın hemen hemen her yerinde KODAK kullanılmaya başlandı ve firmanın çalışan sayısı 100.000’lerin üzerine çıktı. Firma teknoloji geliştirme konusunda da uzun yıllar gayret gösterdi. Aslında ilk dijital fotoğraf makinesi de 1975 yılında KODAK mühendisi Steve Sasson tarafından üretildi. Bu önemli başarıya rağmen dijital dönüşüm konusunda zamanında adım atılmadı ve dijital makina piyasaya sürülmedi. Firmanın büyümesi uzun yıllar devam etti. 1980 yılında satışlar 10 milyar doları geçti. Firma içinde zaman zaman dijital makinalara geçilmesi için öneriler oldu. Bu önerileri yapanlardan biriside 90’lı yıllarda şirketin Genel Müdür yardımcılarından Donald Strickland’dır. Donald, dijital dönüşüme geçilmesinin zamanının geldiğini savunuyordu. Fakat KODAK Yönetim Kurulu’nu bir türlü ikna edemiyordu. Sonunda görevinden istifa etti. Sonrasında hedeflediği çalışmalarının bir kısmını APPLE’da gerçekleştirmeyi başardı. APPLE onun zamanında çok hızlı ilerleme kaydetti.

Şimdi bu önemli başarıda emeği olan, iyi bir liderlik örneği gösteren, doğru stratejileri belirleyen, uygulayan, yenilikçi ve açık fikirli Donald Strickland’ı biraz daha yakından tanıyalım. Donald, Lisans ve Yüksek Lisans eğitimlerini Fizik Bölümü’nünde aldı. Ayrıca İşletme alanında Yüksek Lisans ve Fikri Haklar konusunda da Doktora yaptı. İnovasyon yönü güçlü ve başarılı iş modelleri geliştirme konusunda da uzmandır. İş hayatına KODAK’ta mühendis olarak başladı ve üst düzey yöneticilerden biri oldu. 90’lı yıllarda KODAK Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Teknolojinin yönünün dijital kameraya doğru eğilim gösterdiğini ilk fark edenlerdendi ve bu dönüşümün gerekliliğinin, öneminin ana savunucularındandı. Bu konuyu 1993 yılında KODAK Yönetim Kurulu toplantısının gündemine taşıdı ve konunun önemini anlattı. Yönetim Kurulu Üyeleri, dijital fotoğrafçılığın, yıllardır şirkete yüksek kar getiren geleneksel yöntemlerin yerini alamayacağını değerlendirilerek, bu öngörünün gerçekleşmesinin mümkün olamayacağını savundular. Ayrıca hali hazırda mevcut ürün gamını kullanan çok sayıda müşterileri olduğunu gerekçe gösterdiler. Bu nedenle; kimyasal temelli film ve kâğıt kullanımı içeren geleneksel yöntemden, dijital fotoğrafçılık teknolojisine geçişe onay vermediler. Donald bu dönüşümün mutlaka yapılması gerektiği konusunda ısrarcı olmuştu. Yönetim Kurulu’nun bu kararı vizyoner, girişimci ve çok iyi yöneticilik vasıflarına sahip olan Donald’ın kariyerinde bir yol ayrımına neden oldu. Donald şirketten ayrılarak APPLE firmasında görüntüleme ve yayıncılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı oldu. Bu görev değişikliği APPLE’a güç katarken, KODAK firmasını ise batışa doğru sürükledi. KODAK Yönetim Kurulu risk almayarak, radikal bir karar almaktan çekinmişti. Ama bu temkinli yaklaşımları sonun başlangıcı oldu. Aslında onlara önerilen değişiklik için çok doğru bir zamandı, dünya dijital dönüşüme doğru hızla ilerliyordu. Bu rüzgârı çok iyi gören deneyimli ve başarılı üst düzey yöneticilerini tam anlayamadılar ve bu fırsatı değerlendiremediler. Dünyadaki büyük şirketlerin bir çoğunu incelediğimizde buna benzer bir çok örnek bulabiliriz. Temkinli olmak her zaman firmayı kurtarmaz, dönüşüm gerektiğinde risk alıp bunu gerçekleştirmek zorunluluktur. KODAK ayrılığından sonra Donald, APPLE firmasında dijital fotoğrafçılık teknolojisine dönüş hayallerini gerçekleştirebilecek ortama kavuşmuştu. APPLE’da çok başarılı işler gerçekleştirdi ve APPLE’ın piyasada rekabet avantajı sağlamasına katkı sağladı. Daha sonra Donald Strickland APPLE’dan da ayrılarak Silikon vadisinde PictureWorks Technology isimli şirketini kurdu ve bu şirketini çok kısa sürede büyütmeyi başardı. 5 kişilik bir şirket 1.200 kişiye çıktı ve cirosu 1,6 milyar dolara yükseldi. Donald, ilk defa sürükle-bırak mantığını icat etti ve patentledi. Web sitesine resim, müzik ve video yüklemeyi başardı. Web 2.0 ve bulut bilişim öncülerinden oldu. Daha sonra kurduğu bu başarılı şirketini IPIX şirketine sattı ve bir süre CEO olarak da görevine devam etti. Şu anda kendisi şirketlere inovasyon, iş modeli ve girişimcilik konularında danışmanlık hizmeti vermekte, ayrıca eğitim faaliyetlerine de devam etmektedir.

Nasıl oldu da KODAK gibi dev bir şirket kısa sürede çöktü? Nedeni neydi? Batıştaki temel sebeplerin değişime ayak uyduramamak ve piyasanın isteklerine cevap verememek olduğunu düşünüyorum. Eğer ayakta kalmak istiyorsanız değişime hızlı ve zamanında ayak uydurmak zorundasınız. İşin püf noktası buradadır. Konforlu olduğunuzu hissettiğiniz alanlarda ve koşullarda bile değişimi öngörebilmelisiniz. Yoksa hayatta kalmak, başarıyı sürdürülebilir kılmak çok zor ve hatta imkânsızdır. Günümüzde teknoloji çok hızlı değişmekte ve değişime ayak uyduramayanlar piyasadan silinmektedir. Hem pazara, hem müşteriye ve hem de müşterinin alım gücüne uygun ürünler üretmelisiniz. Eğer bu gerçekleri göz ardı ederseniz kısa sürede yok olmanız muhtemeldir. APPLE örneğinde olduğu gibi değişimi yakından takip ederek ve uygulamaya alarak çok hızlı bir çıkış yakalayabilirsiniz. Teknolojik gelişmeleri yakından izleyerek, geç kalmadan yenilikleri ürünlere aktarmak gerekiyor. Eğer geleceği iyi okuyamaz ve dönüşüme katılmazsanız sizin için sektörde bir gelecek mümkün olmayabilir. Bilindiği üzere bir çok firma ilk zamanlarda internet satışına da karşı çıkmışlardı. İnternet satışları hızla artarken mağaza satışları önemli miktarda azalmıştı. İnternertte alış veriş yapmak müşteriye daha kolay ve cazip geliyordu. Bu yüzden bu imkanı sunamayan firmalar kısa bir süre sonra piyasanın dışında kaldılar. Teknoloji çok hızlı ilerliyor. Teknolojiyi kendi sektörlerinde kullanmayı başaranlar kazanıyor. Teknolojik değişimleri, dönüşümleri ve eğilimleri çok iyi takip eden firmalar ayakta kalmakta diğerleri ise malesef yok olmaktadırlar. Dönüşümü öngörmek ve zamanında uygulamak zorundayız. Yarın bile geç olabilir.

 

Exit mobile version